6 Mayıs 2022 Cuma

Huzursuz Olmamak İçin İçini Dökmelisin

Huzursuz Olmamak İçin İçini Dökmelisin
Minik Kuşum Merhaba,
Uzun zaman önce, “Sana mutlaka mektup yazacağım” demiştim. O zaman mevsim yazdı ve mide rahatsızlığı yaşamıştım. Ardından kas kopması sol ayak üzerine beş ay yürümüş, sağ ayağımı basamamıştım. İli ay önce sağ ayağımı da bastım ama yeni sağlık sorunları yaşadım. Dolayısıyla daha sakin bir durumda ancak yazabildim.
Anı ve deneme notların ile şiirlerini az sayfalı olduklarından tek kitap olarak düzenlediğim gibi, biri 36, diğeri 46 sayfa iki kitap olarak da düzenledim. “Mayıs ayında bastıralım” dediğimde olumlu karşılamıştın. Bir süre sonra konuştuğumuzda ise hepsinden de vazgeçtiğini söylemiştin. Yine aradan çok geçmeden konuştuğumuzda ise, “Basılsa ne güzel olur” demiştin.
Bir gün oldu ki telefon ettiğimde operatör, “Numara kullanılmıyor” bildirimi verdi. İleti ile bunu sana yazarak sorduğumda kimseyle konuşmak istemediğini yazmıştın.
Konuşmak sözlü, yazmak yazılı anlatım olarak değerlendirilir. Her ikisi de anlatıma dayalı olsa da farklı eylemlerdir. Bir insanın yazısını okumak ile sesini duymanın çok farklı şeyler olduğunu belirtmeme gerek sanırım. Hele de teknolojinin alabildiğine geliştiği günümüzde görüntülü görüşmenin daha bir başka olduğunu da belirtmek gerek...
Her nasıl olursa olsun iletişim, insanlar için yaşamsal bir eylem ve de günlük yaşamın en önemli eylemi. İletişim olmadan insan varlığının belirtisi olabilir mi?
İletişimini sınırlamakla ya da engellemekle kendi açından farklı düşünüyor olabilirsin. Bana göre ise bir önceki cümlede belirttiğim gibi, yaşamda birinci derecede rol oynayan bir eylem...
Yazma üretkenliğini gördükçe, daha da güzellerini yazacağını düşünmüş, bunu çok kez sana söylemiş ve de yazmıştım. Ancak geçen yaz döneminde vazgeçmene bir anlam veremedim. Oysa insanın yazarak içini dökmesi kadar doğal bir şey yok. Hele de kamuoyu ile paylaşırsan daha da güzel bir şey olur ve rahatlama yaratır. Ayrıca okuyan insanlar kendinden bir şeyler bulur, onlarda da yazma isteği uyanır.
Neden bu kadar uzun uzadıya yazdım dersin?

“Bazen susmak gerek
İçinden avaz avaz bağırır çağırırken bile susmak
Sessiz çığlıklar atarak…


Anımsıyor musun; geçen yılın kışında yazdıklarında bu dizeler de vardı. Ben de buna karşılık, “Bazen susmak gerekse de huzursuz olmamak için içini dökmelisin” diye yazmıştım. Bunu yineliyorum minik kuşum...
Belki de birileriyle doyasıya konuşuyorsun ya da yazışıyorsundur. Olabilir…
Ne demişler?
“Dök içini rahatla…”
Bazen insanın içini dökmede bile zorlandığını biliyorum ama yine de bu çok güzel bir eylem…
Dök içini rahatla!

Ankara 6 Mayıs 2022

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder