Belki de 2017 Benim Yılım Olacak…
Merhaba…
Dağlar
beni çağırdı geldim, kaldım ve döndüm. Yılın yarısı kadar bile köyde kalamadım.
Ne
kayaları, ne dağarlı, ne Pir Sultan’ı, ne yaylaları ne de mağaraları
gezebildim. Barık’ta ve Darıderesi’nde akan suyu, Alaçayır’ı, Kral Dağını, Çeki
Baba’yı, Yığmaları, peribacalarını, bahçeleri ve daha pek çok yeri gezemeden
geri döndüm.
Dağ
keçilerini, geyikleri, keklikleri ve tavşanları da göremedim. Kargalar,
güvercinler ve serçeler zurbalar halinde var iken bu yıl kırlangıçlara da
rastlayamadım.
2014 Haziranında balkonda
otururken tilki yolda dolaşıyordu. Hanım parkın kenarına yemek artığı dökmüş,
gelip yedi, bir iki kez tur attı sokakta. Saat 21.00-21.30 arası idi
fotoğrafını çekemedim. Ekmek attım, bir süre sonra tekrar gelip yedi, gitti. Hayvanlar
aç, yiyecek bir şey yok. Bu yıl da köyün içinde evcil hayvan gibi dolaşan tilki
ile zaman zaman karşılaştığımız oldu. Haziran sonunda köye döndüğümüzde evin
birinde yavruları ile kalırken şimdi de yine bir başka evin bahçesinde yatıp
kalktıkları söyleniyor. 29 Ekim günü Yukarı Saz Cem Evi açılışına giden Bektaş
Altunok, bir gün önce yolun kenarında köpek gibi oturup kendilerini izlediğini
anlattı.
Aşgarın
Mustafa çift kangal köpeğini sattı. Şimdi Morhamam petrolü karşısında köpekler,
zaman zaman buradan geçtiklerinde bakışarak hasret gideriyorlar. Köyde de
başıboş dolaşan birkaç köpek ile çok sayıda kedi var.
Bu
yıl hiçbir meyve ürün vermedi desem yanlış olmaz. Birkaç bahçedeki kayısı, erik
ve cevizi saymazsak elbette… Üç yıldır meyve ağaçları bize küstü ya da biz
onları küstürdük… Geçen yıl yaşanan yangının izleri de hala bahçelerde
görülüyor.
Tarihi
Ağpuğar çeşmesini Temmuz ayında basına dile getirdik ama sorumluların ruhu bile
duymadı. 1890 yılında yapılan çeşmemizin kesme taşlarının arasında böğürtlen,
ayrık ve çeşitli otlar bitmiş, neredeyse taşları eritecek bu bitkiler. Diğer
yandan önünün düzenlemesi de hala yapılmış değil.
Ana
cadde imece ile kilit taş yapıldı ama
Yaklaşık
çeyrek yüzyıl önce yapılan sokak asfaltı tamamen bozuldu. Aslında sokakları da imece
ile kilit taş yapacaktık, büyükşehir’e bağlanınca kaldı, büyükşehir olduk olalı
pek çok hizmet de durdu gibi. …
Çeki
mezramızın Hekimhan-Arguvan asfaltına bağlayan yolu iki yılda iki kez asfalt
yapılmasına karşın, 500 metrelik Mıroğlar mezrası yolu hala öyle duruyor.
Kentten
buraya döneceğim sıradaki, “Şehrin isi pası usandırıyor” söylemimi
yineleyeceğim. Ancak her ne kadar isi pası usandırsa da şehrin kültür sanat ve
edebiyat etkinliklerinin yoğunlaşması ve kitap hazırlamam için çağrılar beni
çekmeye yetiyor.
“Özlemim
bahara kalsın”, “Şehrin isi pası usandırıyor”, “Dağlar beni çağırıyor” derken
mektuplar, şiirler yazmayı da sürdüreceğim.
Otuz
üç yıl önce başladığım köyüm ile ilgili “Yenilenen Köy Ballıkaya” kitap
çalışmasını da artık 2017’de tamamlamak istiyorum.
Belki de 2017 benim yılım
olacak…