15 Mayıs 2021 Cumartesi

Yaşam, Yalnızlık ve Yazmak


Yaşam, Yalnızlık ve Yazmak

Merhaba,
Her insanın hayalleri vardır.
Her gencin demiyorum, her insanın...
Her insanın yaşamı vardır ve yaşamı da zorluklarla doludur.
Kim yaşam için kolay diyorsa, yaşamıyor demektir.
Eğer yaşam kolay olsaydı taş, toprak, çöp ya da diğer bir eşya gibi bir şey olurdu insan varlığı.
Canlıların yaşamı her zaman zorluklarla doludur ama az ama çok…
Herkes robot değil, farklıdır…
Yarım yüzyıl önce, “Niye kullar farklı farklı değil mi?” diye bir şiir yazmıştım.
Elbette ki insan farklıdır.
Şimdi de aynısını düşünüyorum.
Her ne kadar ‘benim gibi’, ‘şunun gibi’ desek de herkesin kendine özgü bir yaşamı vardır.
“Herkes kendi payına yaşar” derken de bundan söz etmiştim yıllar önce...
Yaşamda kararlı olmak önemli…
Ne yaparsan, kararlı ol.
Acele etmek ya da yavaş hareket etmekle kararlılığı karıştırma.
Kararlı olursan rahat hareket edersin, kendinden emin olursun.
Uykunu al ama çok da geç kalkma.
Vücut metabolizması bazen öğlene doğru ancak kendini bulurmuş.
Yine de dinlenmek, erken yatmak ve normal uykuyu almak iyidir.
İnsanın yorulması bedensel hareket ile olur.
Bahçe ev işleri, yürüyüş, spor ve benzeri…
Ben okuyup yazarken yorulmuyorum, tam tersine dinleniyorum, boş kalınca yoruluyorum.
İlkokulda iken masa sandalyemiz yoktu, yere çulun üstüne oturuyorduk.
Ağız üzeri yatıp ders çalışıyorduk.
Bir arkadaşım vardı, böyle ders çalışırken çabucak uyurdu.
Bazen önümüzdeki çıranın isi yüzümüzü, saçımızı yalardı.
Çıraya ‘idare’ de ederlerdi, huni biçiminde ve tenekeden yapılma, fitilli bir aydınlatma aracıydı.
Gaz lambası bile lüks bir araçtı.
Pompalı lüks, ancak birkaç evde vardı.
“Yalnızlık anlamayan kalabalıklardan iyidir” diyorsun.
Elbette öyle, insanın anlayanı olmalı değil mi?
Ne yaparsan yap yaşam senin yalnızlığında yalnız olmaman da sana bağlı.
Yalnızlıktan sıkılıyor muyum?
Bazen yalnızlık iyidir, kendinle baş başa olursun.
Yine de insanın insana gereksinimi vardır.
Yalnızlık konu olunca hep Özdemir Asaf ve Talat Sait Halman’ı anımsarım.
Özdemir Asaf, “Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz” der.
Talat Sait Halman da, “Kişi var olamaz tekte” birliği ile seslenir.
Sanat ile ilgilenmek yalnızlık için bir ilaçtır.
Sanat yapıtlarını da insanların beğenisine sunmak gerekir.
İnsan, hangi sanat dalında becerisi varsa ona yönelmeli.
Şiir ve müziğin yeri benim için bir başka.
Hele de şiir…
Kocaman dünyalar dolusu duygu ve düşünceleri birkaç dize ile dile getirmek becerisi…
Müzik ise seslendirmek…
Doksanlı yıllarda Malatya’daki ilk radyo ve televizyon programcılarındandım.
1993-1997 yılları arasında radyo, 1995-2001 yılları arasında televizyon programları yaptım.
Gönüllü yaptım hep, paradan söz etmedim.
Radyo ve televizyonlar ancak reklam ile varlıklarını sürdüren, paranın mutlaka gerekli olduğu işletmelerdir.
Para gerekli elbette, ama esiri olmak kötü…
Her neyse, aldırma; sana bir gün batımında geleceğim.
Başını omzuma yasla, kulağıma fısılda kaygılarını.
Derman olamasam da dinlerim acılarını.
İnsan, alıştığına özlemini dile getirir.
Özlem yalnızca sevgili, anne, baba, evlat kardeşe değil…
Bazen bizim kayaları, kenger sakızı kaynattığımız kırları özlüyorum.
Yayla günlerimizi, bağ damında damda yattığımızı…
Ekine orak salladığımızı, burma büktüğümüzü, döven sürüp harman savurduğumuzu…
Bazen karlı kış günlerinde çorapsız gezdiğimizi…
Okulda defteri silip yeniden yazdığımızı…
Kısa süreli de olsa çarık giydiğimi ve daha pek çok şeyi özlüyorum.
Hani bir zamanlar bir Arguvan türküsüne gönderme yaparak bir şiir yazmıştım.
Şiirde bir dize vardı; “Derdi güzel ağlama”
“Derdin de güzelimi olur gülüm/gözlerime diken batar ağlayamam”
Evet, o dertli yılları bile özler olduk.
“Sen bazen susmak gerekir” dersen de ben kâğıtla söyleşmeyi seçtim.
“Ben gidersem ne yaparsın?” diye sormuştun ya
Ne mi yaparım?
Yokluğuna anlatırım konuları.
“Sen varken” diye başlarım belki de…
Ya da “Hani yazmıştım ya” derim ilk cümlede…
Yazarım, yazarım, yazarım…
Ve seni unutmayacağım, sana hep yazacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder